

Öfkeyle ilişkiniz nasıl?
‘Nereden çıktın sanki’ diye öfkeye öfkeyle yaklaşıp saklıyor musunuz onu?
Ya da ‘ Ben iyi biriyim , bana yakışmaz ‘ deyip görmezden mi geliyorsunuz?
Yoksa sık sık başkalarına gösteriyor ( özellikle en yakınlarınıza) ve sonra pişman mı oluyorsunuz?
Onu ‘merak ‘ dışında bir yaklaşımla ağırlıyorsanız bilin ki istemediğiniz şiddetli yaşamın potansiyel olarak yaratıcısı olma ihtimaliniz var.
Şiddetsiz İletişim kitabının önsözü , “Şiddetsizliğe giden yol, içimizdeki şiddeti anlayıp varlığını kabul etmekten geçer” diyen Arun Gandi anektotu ile başlar.
Ve Marshall Rosenberg “Öfkeyi görmezden gelmemiz, bastırmamız veya yutmamız değil ,aksine öfkemizin özünü tümüyle ve içtenlikle ifade etmemiz gerekir” der.
İşte hayalini kurduğumuz şefkatli ve birbirimizle güçlü bağlar içinde olduğumuz o dünyayı yaratabilmek için belki de en çok bu duyguyu tanımak gerekiyor
Siz de Şiddetsiz İletişim konusunda minimum 4 gün ( 12 saat ve üzeri ) eşdeğer eğitim aldıysanız ve
– içinizdeki derin duygularla bağınızı artırmak,
– duygusal dayanıklılığınızı artırmak ( resilience),
– kendinize ve başkalarına empati yetkinliğinizi geliştirmek ,
– öz şefkatinizi beslemek,
istiyorsanız bu yolculuğa davetlisiniz.
Programın İçeriği:
- Öfkenin izini sürebilmek ( öncesi-öfke anı -sonrası)
- Öfkenin bedendeki ifadeleri
- Öfkenin altında yatan duygular
- Öfkenin altında yatan ihtiyaçlarla buluşmak
- Kendine empati
- Yas ve üzüntüyü ağırlamak
- Kendine sıcaklıkla ve şefkatle eşlik etmek
- Öfkenin ihtiyaç diliyle ifadesi
- Düşman imgelerini dönüştürmek
- Sağlıklı öfkeyi ayırt edebilmek ve kullanabilmek